Gemilerin Denizleri Kirletmesi:
Deniz taşımacılığı, dünya ticaretinin bel kemiğini oluştururken aynı zamanda okyanus ve deniz ekosistemleri için ciddi bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Özellikle büyük tonajlı gemilerin taşıdığı yakıt türleri, boya ve kaplama atıkları, sintine suları ve atık yönetimindeki ihmaller, deniz yaşamını doğrudan tehdit eder hale gelmiştir.
1. Sintine ve Balast Suları:
Gemilerin dengesini sağlamak için kullanılan balast suları, bir limandan alınır ve başka bir limanda bırakılır. Bu suyla birlikte farklı bölgelerden gelen mikroorganizmalar, planktonlar ve hatta patojenler ekosistem dengesini bozar. Sintine sularındaki petrol ve kimyasal artıklar ise doğrudan zehirleyicidir.
2. Antifouling Boyalar ve Toksik Kaplamalar:
Gemilerin alt yüzeylerinde kullanılan zehirli boyalar, midye, yosun ve deniz canlılarının tutunmasını engellerken içerdikleri ağır metaller sayesinde suya sürekli toksin salarlar. Özellikle TBT (tributyl tin) gibi maddeler, birçok ülkede yasaklanmış olsa da hâlâ yasa dışı olarak kullanılabilmektedir.
3. Egzoz Gazları ve Asit Yağmurları:
Ağır fuel oil kullanan deniz araçları, yüksek miktarda sülfür ve azot oksit salınımı yapar. Bu gazlar, atmosferde asit yağmuruna dönüşerek deniz ve kara ekosistemlerini tahrip eder.
4. Plastik ve Katı Atıklar:
Gıda ambalajları, plastik ipler, eski ekipmanlar… Gemilerden atılan bu katı atıklar, balıklardan kuşlara kadar birçok canlıyı yutarak öldürebilir veya iç sistemlerini bozabilir.
⸻
Çözüm Var mı?
Çevre dostu boyaların kullanımı, IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü) standartlarına uygun sistemlerin teşviki, balast suyu yönetimi için modern filtreleme sistemleri ve etkili denetim mekanizmaları bu sorunun çözümünde temel taşlar olarak görülüyor.
Denizleri sadece mavilik olarak değil; yaşam, ekonomi ve denge olarak gören tüm kurum ve bireylerin bu sürece katkı vermesi gerekiyor.